Katılım Bankacılığı Sistemi Nedir?

Katılım bankacılığı, faizsizlik prensiplerine göre çalışan, bu prensiplere uygun her türlü bankacılık faaliyetlerini gerçekleştiren, kâr ve zarara katılma esasına göre fon toplayıp ticaret, ortaklık ve finansal kiralama vb. yöntemleriyle fon kullandıran bir bankacılık modelidir. 

Katılım Bankacılığının Ortaya Çıkış Sebepleri Nelerdir?

Türkiye’de ve dünyada halkın bir kesimi, faiz gelirlerinden uzak durmaktadır. Bu nedenle klasik bankalara gitmeyen fonlar atıl kalmaktadır. Bu durum hem genel ekonomi açısından hem de tasarruf sahibi açısından bir kayıptır. 

Katılım bankaları, mali sektörde bir yenilik olarak, faiz hassasiyeti nedeniyle klasik bankalara gitmeyen fonları ekonomiye kazandırmak ve tasarruf sahiplerinin fonlarını güvenle saklamalarına ve değerlendirmelerine yardımcı olmak, alternatif yatırım alanları sayesinde körfez fonlarını çekmek amacıyla kurulmuştur. 

Kuruluş aşamasında ve dünyadaki uygulamalardan örnek alınarak katılım bankalarının topladığı fonları değerlendirmek için çeşitli yöntemler geliştirilmiştir. Bu yöntemlerle elde edilen kazancın ticari kazanç niteliğinde olduğu ve faizden esaslı olarak farklılık gösterdiği hususunda görüş birliği oluşmuştur.

Faizsiz Bankacılık Sisteminde neden ‘Katılım’ Sözcüğü kullanılır?

Bankaların isimlerindeki “katılım” sözcüğü, yapılan bankacılık türünün kâr ve zarara katılma prensibine dayalı bir bankacılık olduğunu ifade etmek için kullanılmaktadır. Bu bankalar, tasarruf sahiplerinden topladıkları fonları, faizsiz finansman prensipleri dahilinde ticaret ve sanayide değerlendirerek, oluşan kâr ve zararı tasarruf sahipleriyle paylaşırlar. 

TL, USD ve EUR bazında vadeli hesaplarda toplanan fonlar, kurumsal finansman desteği, bireysel finansman desteği, finansal kiralama, kâr ve zarar ortaklığı yöntemleriyle değerlendirilir. 

Ticaretin ve sanayinin ihtiyaç duyduğu hammadde, yarı mamul veya mamul madde, gayrimenkul, makine veya her tür teçhizatın temini, bu yöntemler aracılığıyla sağlanmaktadır. Bu bankalarda, her türlü bankacılık işlemlerinde faiz ve belirsizlik ihtiva eden, aşırı riskli ve spekülatif işlemlere yer verilmez. Alkollü içecek, şans oyunları, silah ve tütün ürünleri gibi toplum için zararlı bulunan konularda bankacılık işlemi yapılmaz. 

Katılım bankalarının varlık nedeni ve altın kuralı “Faizsizlik Prensibi”dir. “Faizsizlik Prensibi”nin özü de; 

  • Faiz yerine kâr ve zarara katılma esasına göre fon toplamak, 
  • Müşterinin ihtiyaç duyduğu malı satıcıdan peşin alıp o müşteriye vadeli satmak suretiyle (murabaha), ayrıca kiralama, ortaklık vb. yöntemlerle fon kullandırmaktır.

 

Katılım Bankaları ile Diğer Bankalar (Mevduat Bankaları) Arasındaki Başlıca Farklılıklar Nelerdir?

  • Mevduat bankacılığında riskin tamamı borçluya yüklenir ve ilke olarak borç veren her zaman kâr eder.
  • Katılım bankacılığı sisteminde ise, kurulan ortaklık emek-sermaye ortaklığı olmaktadır. Riski hem sermayeyi işleten emek sahibi hem de sermaye veren sermayedar aralarında paylaşır. Bu durumda sermaye sağlayan taraf parasal zarara, emek katkısında bulunan taraf da emek zararına katlanır. 
  • Mevduat bankaları müşterilerine kredi (faizli borç) verir. Katılım bankaları ise ticaret yöntemiyle fon kullandırırken müşterisinin ihtiyaç duyduğu malı, hizmeti veya hakkı peşin olarak satıcısından satın alır ve üzerine kâr ilave edip müşterisine vadeli olarak satar.
  • Mevduat bankacılığında kredili işlemlerde ödeme banka müşterisine yapılır. Ödeme satıcıya yapılsa bile bu, malın alış bedeli değil müşteri namına kullandırılan kredinin satıcıya ulaştırılması işlemidir. Buna karşılık katılım bankacılığında ödeme, banka müşterisine değil, malın satıcısına (veya satıcıya ödenmesini sağlayacak tedbirler alınmak suretiyle mal alımını banka adına gerçekleştirecek olan vekile) yapılır. Bu durumda bedel, malın katılım bankası tarafından alış bedelidir.
  • Mevduat bankacılığında paranın zaman değeri vardır ve bu değer borç veren lehine her zaman artış gösterir. Katılım bankacılığında para başkalarına ödünç olarak kullandırıldığında zamana göre değişim sadece enflasyon oranında olabilir. Ancak bir malın belirli bir kâr ile vadeli satımı (murabaha) suretiyle finanse edilmesi halinde alınan vade farkı, paranın zaman değeri değil mal satışından kaynaklanan kârdır.
  • Mevduat bankacılığında yasal olan her türlü faaliyet işleme konu olabilir. Katılım bankacılığında ise yasallık boyutuna ilave olarak İslami açıdan meşru sayılan ve serbest bırakılan faaliyetler işleme konu olabilir.
  • Mevduat bankacılığı sisteminde gelir elde etmede faiz temel araç olarak kullanılır. Katılım bankacılığı sisteminde ise kâr payı temel araç olarak kullanılır.