İhtiyaç Kredisi Alırken Nelere Dikkat Edilmeli?

İhtiyaç kredisi, banka tarafından acil nakit ihtiyacı olan müşterilerine sunulan bir hizmettir. Kişilerin ihtiyaçları doğrultusunda aldıkları kredileri; TL, döviz ya da banka faiz oranları ile geri ödeme imkanı sunulmaktadır. Bu hizmet, tüm bankalar tarafından belirlenen vadeler kapsamında taksitlendirilmektedir. Müşterilerin ihtiyaçlarına göre belirlenen banka kredi teklifleri; Tatil, Evlilik, Eğitim, Emeklilik, Sağlık ve bazı özel dönemlerde de Yılbaşı, Bayram Kredisi gibi isimler ile kullanıma sunulur.

Rekabet içinde olan bankalar, ihtiyaç kredilerinde bazı özel uygulamalar yapabilmektedir. Bunlar arasında; dosya masrafı almamak, kendi müşterisine özel çözüm üretmek, vade ötelemek, şubeye gitmeden ‘Cep’ten kredi imkanı sunmak, kısa süre içinde işlem onaylatmak gibi cazip hizmetler ile müşterilerin karar vermelerinde etkili olmaktır. Bazı kişiler ise faizsiz ihtiyaç kredisi olanaklarından faydalanmak istemektedir.

Bunun için İslami şartlara uygun işlem yapan katlım bankaları tercih edilmektedir. Katılım bankacılığının en temel özelliklerinden biri olan katılım kavramı, gerek kişi ya da kurumlara finansman sağlarken gerekse fon toplarken paylaşma esasına dayanan bir yaklaşım benimsemiş olmasıdır. Fon toplamak üzere oluşturulan katılma hesapları, Katılım Bankalarını diğer geleneksel bankalardan ayıran en temel unsurdur. Faizsiz bankacılık sisteminde özel cari ve katılma hesapları yoluyla fon toplanmalıdır. Toplanan fonları faizsiz finans prensiplerine uygun yöntemlerle kullandırmak üzere faaliyet gösterilmelidir. Banka kredi teklifleri bu bağlamda kişiler ile paylaşılmalıdır. Geleneksel bankacılıkta olduğu gibi banka faiz oranları kavramından faizsiz bankacılık sisteminde bahsetmek mümkün değildir.

Katılım Bankacılığınının Özellikleri

Banka kredi teklifleri ile ilgili detaylı bir araştırma yapmanız karar sürecinize destek olacaktır.

  • Risk dağılımı olarak değerlendirdiğimizde, geleneksel bankacılıkta riskin tamamı borçluya yüklenmektedir. Borç verenin her zaman kâr etmesi esastır.
  • Katılım bankacılığı sisteminde ise bu durum çok farklıdır. Kurulan ortaklık emek-sermaye ortaklığıdır. Riski eşit pay edilmelidir. Hem sermayeyi işleten emek sahibi hem de sermaye veren sermayedar eşit olarak paylaşır. Bu durumda sermaye sağlayanlar parasal zarara, emek katkısında bulunanlar ise emek zararına katlanmalıdır.
  • Geleneksel bankacılık sisteminde banka faiz oranlarından bahsedilirken faizsiz bankacılık sisteminde banka faiz oranları söz konusu değildir.
  • Geleneksel banka kredi teklifleri faizli borçlardır. Katılım bankaları ise ticaret yöntemiyle fon kullandırır. Müşterisinin ihtiyaç duyduğu malı, hizmeti ya da hakkı peşin olarak satıcısından satın alır ve üzerine kâr ilave ederek, müşterisine vadeli olarak satma işlemi gerçekleştirir.
  • Geleneksel bankacılık sisteminde kredili işlemlerde ödeme banka müşterisine yapılmalıdır. Ödeme satıcıya yapılacak olsa bile, malın alış bedeli değil müşteri adına kullandırılan kredinin satıcıya ulaştırılması işlemi olarak geçmelidir. Katılım bankacılığında ödeme, banka müşterisine değil, malın satıcısına direkt olarak yapılmalıdır. Bu durumda belirlenen bedel, malın katılım bankası tarafından alış bedeli olarak yansır.
  • Geleneksel banka anlayışında paranın zaman değeri vardır ve bu değer borç veren lehine her zaman artış göstermeye devam eder. Katılım bankacılığında ise para başkalarına ödünç olarak kullandırıldığında zamana göre değişim yaşanabilmektedir. Bu da sadece enflasyon oranında olabilmektedir.
  • Geleneksel banka anlayışında yasal olan her türlü faaliyet işleme konu kabul edilebilmektedir. Katılım bankacılığında, yasallık boyutuna ek olarak İslami uygulamalara göre meşru sayılan ve serbest bırakılan faaliyetler işleme konu kabul edilmelidir.
  • Geleneksel banka anlayışında gelir elde etmede banka faiz oranları belirlemelidir. Kazanç elde etme temel araç olarak kullanılmalıdır. Katılım bankacılığı sisteminde ise temel araç kesinlikle kar payıdır.